Giresun Ziraat Odası Başkanlığı

Facebook

Başkanımız

Başkan

Tarımsal Yayım ve Danışmanlık Hizmetleri Görselleri

1-ANALİZ İÇİN TOPRAK NUMUNESİ ALIMI

TOPRAK ANALİZİ YAPILMASI NEDEN GEREKLİDİR?

  • Fazla gübre atılırsa paranız boşa gider.
  • Fazla gübre toprağın yapısını bozar.
  • Fazla gübre doğal çevreyi kirletir.
  • Hangi çeşit gübre kullanacağımızı bilemeyiz.
  • Ne kadar gübre atacağımızı bilemeyiz.

TOPRAK NUMUNESİ NE ZAMAN ALINMALIDIR?

Toprak örneğinin en ideal alınma zamanı SONBAHAR mevsimidir. Hasattan hemen sonra alınması daha uygundur.

TOPRAK NUMUNESİ NERELERDEN ALINMAZ?

  • Çamurlu yerlerden
  • Su birikintili çukur ve tümsek yerlerden
  • Çit ve yol kenarlarından
  • Harman yerlerinden
  • Hayvanların sürekli yatmış olduğu yerlerden
  • Gübre yığını olarak kullanılan yerlerden

TOPRAK NUMUNESİ NE KADAR OLMALIDIR?

Toprak numunesi araziyi temsil edecek şekilde arazinin en az 9-10 değişik noktasından alınmış, en az 1-1,5 kg. kadar olmalıdır.

TOPRAK NUMUNESİ NASIL ALINMALIDIR?

Toprak örneği almak için önce bel, kürek, kazma, toprak sondası, toprak burgusu gibi aletler hazırlanmalıdır. Arazinin toprak yapısı farklılıklar göstermek de ise, her farklı toprak yapısından ayrı numune alınarak tahlil yaptırmalısınız.

Fındık bahçesinde sıra üzerinden yani fındık ocaklarının sağ ve sol tarafındaki son dalın 40–50 cm. dışarısından toprak numunesi alınmalıdır.

Örnek alınacak yerin üst yüzeyi (çimen tabakası) ince bir tabaka halindeki otlardan temizlenerek açılır. Temizlenen bu alanda 25 cm. derinliğinde bir çukur açılır. Çukurun yüzeyi düzeltilir. Düzeltilen bu yüzeyden kürekle 3–4 cm.  kalınlığında bir toprak kesiti helva dilimi şeklinde alınıp, bir torbaya konur.

Büyük keseler el ile parçalanarak ufalandıktan sonra iyice karıştırılarak harman edilir. Hazırlanan bu topraktan 1 kg. kadarı alınarak laboratuvara götürülmek üzere bir poşete koyulur. Eğer toprak nemli ise gölge bir yerde bir süre kurutulmalıdır.

Bu işlemlerden sonra 2 adet etiket hazırlanıp bir tanesi poşetin içine bir tanesi de poşetin dışına takılır. Hazırlanan etiketlerde aşağıdaki bilgiler yer alır.

ETiKET ÖRNEĞİ

  • ÜRETİCİNİN ADI SOYADI:
  • İLİ/İLÇESİ:
  • KÖYÜ:
  • ARAZİNİN MEVKİİ:
  • ARAZİ ÜZERİNDEKİ ÜRÜN:
  • NUMUNE ALMA TARİHİ:

1  2

4

TARIM DANIŞMANI FATMAGÜL KORKMAZ                                              GİRESUN ZİRAAT ODASI BAŞKANLIĞI          

0535 060 00 62                                                                      

 

2-FINDIK BAHÇE TEMİZLİĞİ VE BUDAMA TEKNİĞİ                                   

Genelde üretici bahçelerinde tekniğe uygun dikim yapılmadığı ve bahçe terbiye sistemine göre kurulmadığından düzensiz dallama oluşmaktadır.Bu tür bahçelerde budama uygulaması da yapılmadığından her yıl düzenli olarak verim de alınamamaktadır.Bu bahçelerde ;

1-) Ocaktaki ana dal sayısı istenilen sayının üzerindedir.(5-6 adet dal olmalıdır)

2-)Fındık dalları çok sık dikilmiş ve yaşlanmıştır.

3-)Dikimde ana dallar arasında bırakılan ara çok dar tutulduğundan bir noktadan dallanma göstermekte, kökleri birbiri içinde gelişmekte, yüksekten dallanmakta ve dallar iç içe girmiş bulunmaktadır.

4-) Ocak içleri kapalı olup havalanma ve güneşlenme yetersizdir.

5-) Ocaktaki ana dalların gelişmesi düzensiz ve dallar arasında yaş farkı bulunmakta olup hasat sırasında dalların birbirine sürtünmesinden dal ve dalcıklar kırılmakta, mahsul gözleri de dökülmektedir.

6-) Hastalıklı, kuru yaşlı dallar ile dip sürgünlerinin kesimi yüksek yapılmakta, ana kökler üzerinde bırakılan kök sürgünleri ile yıllardır üretime devam edildiğinden kökler kütükleşmiş ve fonksiyonu yerine getiremez duruma gelmiştir.

Bu tür bahçelerde budamadan önce ocaklar arasındaki aralık ve mesafeyi genişletmek amacıyla aralardan ocak çıkarılarak işe başlanmalıdır. Ocaktaki dal sayısı 5-6’ ya indilimeli. Ocak içlerini açacak şekilde yanlara gelişme gösteren dallar bırakılmalıdır.Yaşlanmış , kurumaya yüz tutmuş hastalıklı dallar ve üst üste gelişme gösteren dallardan bir tanesi budama testeresi ile dipten kesilmeli ve kesim yerlerine aşı macunu sürülmelidir.

Ocak boşluklarında kök sürgünleri geliştirilerek ocağın boş kalan kısımları doldurulup temizlenir.Ocakta bırakılan ana dallar tek tek elden geçirilerek budama makası ile iç içe girmiş, hastalıklı, kurumuş ve yaralanmış dal ile dalcıklar tırnak bırakılmadan kesilir.Ocak içlerine doğru gelişen sürgünler alınıp yanlara fazla taşan sürgünlerde tepe vurması yapılır.Yan dallarda almaşıklı, uzun ve kuvvetli gelişen sürgünler bırakılır. Kısa gelişen sürgünler kesilerek seyreltilir. Böylece gübreleme ile birlikte bozulan fizyolojik dengenin kurulmasına çalışılır.

Köklerde kütükleşme, ana dalların büyük çoğunluğunda karta kaçma, sürgünlerde zayıflama ve dallarda çıplaklaşma söz konusu ise bu tür bahçelerin bozulan fizyolojik dengesini budama ve gübreleme ile sağlamak çok güçtür.

1   2

KÖK SÜRGÜNÜ TEMİZLİĞİ

Fındık kök sürgünü vermeye meyilli bir bitkidir. Gelişen kök sürgünleri ocağın besin maddesine ortak olmakta, dalların sıklaşmasına sebep olmakta, havalanma ve güneşlenmeyi engellemektedir. Bu nedenlerle üretim süresi boyunca dikilen ana dal sayısı sabit tutularak gelişen kök sürgünleri sonbaharda ve mayıs sonu haziran ayı başında olmak üzere yılda en az ilk kez çepin ile temizlenmelidir. Ancak üretim süresi boyunca kurumuş, kırılmış, hastalıklı ve yaşlanmış dalların çıkarılması ile açılmış olan yönlere doğru büyüyen kök sürgünlerinden bir tanesi bırakılır ve geliştirilir. Böylece ocak içerisinde boşalan dalların yeri doldurulmuş olur.

TARIM DANIŞMANI: ÖZKAN ÖVEÇ                                                                                             GİRESUN ZİRAAT ODASI BAŞKANLIĞI

0543 945 89 36

 

3-POTASYUM VE FOSFORLU (KIŞLIK) GÜBRELERİN UYGULANMASI

           GÜBRELEME

Toprakta noksan olan besin maddelerinin tekrar toprağa verilmesi işlemine gübreleme, bu amaçla kullanılan materyale de gübre denilmektedir. Dikimden itibaren fındık fidanlarının sağlıklı olarak gelişebilmesi, iyi taçlanma gösterebilmesi ve verime yattıktan sonra da kaliteli ürün verebilmesi için fındık yetiştiriciliğinde gübreleme büyük önem taşımaktadır.

             GÜBRELEMENİN ESASLARI

Fındık kökleri ile, her yıl topraktan devamlı besin maddesi almaktadır. Zamanla toprakta besin maddelerinin tükenmesi ile gelişim bozuklukları ve üründe azalmalar meydana gelir. Gübrelemeden beklenilen faydanın sağlanması, toprakta hangi besin maddesinin noksan olduğunun ve noksanlık derecesinin belirlenmesi ile mümkündür.

Gerek yeni dikim yapılacak, gerekse de verim çağında olan bahçelerde fındığın normal bir gelişme gösterebilmesi için ihtiyacı olan besin maddelerinin belirlenmesinde mutlaka toprak ve yaprak analizlerinin yapılması gerekmektedir. Bahçelere analiz yapılmadan gübre verildiğinde birçok sakıncalar ortaya çıkmaktadır.

             Bahçeye analiz yapılmadan gübre verildiğinde ortaya çıkan sakıncalar;

  1. Gereğinden fazla gübre kullanılabilir. Bu durumda hem ekonomik yönden çiftçi zarara uğrar, hem de fazla miktarda verilen gübreden dolayı fındıkta gelişim bozuklukları olur. Ayrıca fazla verilen besin maddesi diğer elementlerin bitki tarafından alımını da engelleyeceğinden gübrelemeden beklenilen fayda sağlanamaz.
  2. Fındığın ihtiyacı olan miktardan daha az gübre kullanılabilir. Bu durumda istenilen ürün alınamaz.
  3. Kullanılacak gübrenin miktarı kadar gübrenin çeşidi, uygulama zamanı ve yöntemi de önemlidir. Toprak yapısına göre yanlış cinste gübre kullanıldığında toprağın fiziksel yapısında bozulmalar meydana gelir. Örneğin; asit karakterli bir toprağa asit karakterli gübre verildiğinde toprak daha da asitleşir.

            VERİM ÇAĞINDAKİ FINDIK BAHÇELERİNİN GÜBRELENMESİ

Fındığın normal gelişebilmesi ve bol ürün verebilmesi topraktan aldığı besin maddeleri ile mümkün olmaktadır. Bu besin maddelerinden en önemlileri ise azot, fosfor, potasyum ve kalsiyumdur. Diğer besin maddeleri de fındık için çok önemli olmasına rağmen bunlar önceki besin maddeleri kadar önemli değildir.

Önemli besin maddelerinin noksanlık ve fazlalıklarında fındıkta görülen gelişim bozuklukları, noksanlığında verilmesi gereken gübreler ve uygulama yöntemleri bir bütünlük içinde ele alınmıştır.

             FOSFORLU GÜBRE UYGULAMA YÖNTEMİ

Fosforlu gübreler genellikle toprakta uzun süre etkisini gösterebildiği için 3 yılda bir defa Kasım-Şubat ayları arasındaki dönemde yaprak ve toprak analiz sonuçlarına göre tavsiye edilen miktarlarda kullanılır.

Fosforlu gübreler ocakların dal iz düşümlerinde ocağın büyüklüğüne göre açılacak olan 16-32 adet ve 15-20 cm. derinlikteki çukurlara eşit oranda dağıtılarak üzeri toprakla kapatılmak suretiyle uygulanır. Bu şekildeki uygulama ile gübrenin toprakla temas yüzeyi azaltılır, elverişsiz hale geçmesi önlenir ve bitki tarafından alınması da kolaylaştırılmış olur.

             POTASYUMLU GÜBRE UYGULAMA YÖNTEMİ

Karadeniz bölgesi fındık toprakları genellikle potasyum bakımından yeterlidir. Potasyum bakımından yeterli bulunan topraklara gübreleme yapıldığı takdirde bu gübrelemenin hiçbir şekilde faydası olmayacağı gibi asit karakterli toprakların daha da asitleşmesine yardım edilmiş olunur. Ancak analiz sonuçlarına göre ihtiyaç duyulan bahçelere uygulama yapılmalıdır.

Potasyum da fosfor gibi toprakta tutulan bir besin maddesidir. Toprakta tutulmasına, toprağın reaksiyonu, organik madde miktarı, kil minerallerinin (doğal besin maddesi) çeşit ve miktarı ile katyon değişim kapasitesinin (mineral maddeleri bünyesinde tutma) yüksek oluşu gibi faktörler etki yapmaktadır. Bu nedenle potasyumlu gübreler Kasım-Şubat ayları arasındaki dönemde fosfor uygulama yönteminde anlatıldığı gibi uygulanmalıdır. Yine potasyumlu gübre de 3 yılda bir uygulanmalıdır.

3

DİĞER BESİN MADDELERİ VE UYGULAMA YÖNTEMLERİ

Fındığın gelişmesi için ihtiyacı olan besin maddeleri sadece azot, fosfor ve potasyum olmayıp genel fonksiyonları ve yaptıkları işlem bakımından bunlar kadar önemli olan kalsiyum, magnezyum, demir, mangan, çinko, bakır, bor gibi besin maddelerini de kapsamaktadır. Bu besin maddelerinin noksanlığı fındıkta son yıllarda yapraklarda sararma ve deformasyonlar, meyve dökümleri ve boş fındık oluşumunun artması şeklinde yer yer görülmeye başlamıştır. Yapılan yaprak analizlerine göre noksanlığı saptanan bu elementlerin uygulanması fındığın gelişmesi ve verimi üzerine olumlu etki yapacaktır. Bu besin maddelerinin meyve ağaçlarına uygulanması yapraktan ve topraktan olmak üzere iki yöntemle yapılmaktadır.

Yapraktan gübre uygulaması hem daha az gübre kullanılması ve hem de noksanlığın sebep olduğu arazın kısa sürede giderilmesi bakımından toprak uygulamasına göre daha avantajlıdır. Her besin maddesi için kullanılması gerekli olan konsantrasyonlar bilinmektedir. Bu miktarlardan daha fazla kullanılması yapraklarda ve meyvelerde yakma yapacağından sakıncalı olup çok dikkat edilmesi gerekmektedir. Yapraktan uygulamalar pülverizatörlerle yapılmaktadır. Uygulama yapraktan fındık yapraklarının alt ve üst yüzeyleri tamamen gübre solüsyonu ile ıslatılmalı, ocağın tüm yeşil aksamasında kuru yer kalmayıncaya kadar püskürtmeye devam edilmelidir. Ocağın büyüklüğüne bağlı olarak 3-4 litre arasındaki solüsyon tüm ocağı ıslatmak için yeterli gelmektedir. Uygulamanın yapıldığı günde hava fazla sıcak olmamalı ( 20° C civarında ) en iyisi sabah erken saatlerde veya akşam üzeri uygulama yapılmalıdır. Ayrıca besin maddesinin yapraklar etrafından alınması için en az 1-2 gün yağmur yağmaması gereklidir. Uygulamadan hemen sonra yağmur yağacak olursa uygulama tekrarlanmalıdır. Bu besin maddelerinin uygulanması fındık yaprakları normal gelişmelerini tamamladıktan sonra Mayıs ayından itibaren Temmuz ayına kadar noksanlığın şiddetine göre 15-20 gün ara ile 2-3 defa yapılması şeklindedir. Topraktan uygulama ise fosforlu gübrelerin uygulanmasında olduğu gibi yapılmalıdır.

GÜBRELER UYGULAMA ZAMANI UYGULAMA YÖNTEMİ
AZOT (Kalsiyum Amonyum Nitrat) Tavsiye edilen miktarın yarısı MART‘da kalanı ise MAYIS ayı sonunda verilmeli. Dal uçları altındaki 30-40 cm. genişliğindeki banda serpilip 5-10 cm. toprak derinliğine karıştırılır.
FOSFOR 3 yılda bir defa KASIM-ŞUBAT ayları arasındaki dönemde verilir. Dal uçları altında 16-32 adet 15-25 cm. derinliğindeki çukurlara eşit olarak konularak üzeri toprakla kapatılır.
POTASYUM 2-3 yılda bir defa KASIM-ŞUBAT ayları arasındaki dönemde verilir. Dal uçları altında 16-32 adet 15-25 cm. derinliğindeki çukurlara eşit olarak konularak üzeri toprakla kapatılır. Fosforlu gübre ile birlikte verilebilir.
KİREÇ 3-5 yılda bir defa KASIM-ARALIK ayları arasındaki dönemde verilir. Dal uçları altındaki 40-50 cm. lik bant şeklindeki halkaya muntazam serpilip 5-10 cm. toprak derinliğine çapalanır.
AHIR GÜBRESİ 3-4 yılda bir defa KASIM-MART ayları arasındaki dönemde verilir. Ocak dal altlarındaki 50 cm.lik banda saçılıp 5-10 cm. toprağa karıştırılır.
MİKRO ELEMENTLER Mg, Fe, Cu, Zn, B, vb,             Yapraktan; MAYIS-TEMMUZ ayları arasında 15-20 gün ara ile 2-3 defa verilir.
Topraktan: Yapraklanmadan önce bir defa verilir
Düşük konsantrasyonlardaki solüsyonların  (% 0,1-1) yapraklarda kuru yer kalmayıncaya kadar püskürtülmesi ile yapılır. Dal uçları altındaki 30 cm. genişlik, 10 cm. derinlikte band halindeki halkaya muntazam olarak dağıtılarak toprakla kapatılır.

TARIM DANIŞMANI ÖZKAN ÖVEÇ                                                            GİRESUN ZİRAAT ODASI BAŞKANLIĞI                                                                                       

 0543 945 89 36

 

4-FINDIKTA TARIM KİRECİ UYGULAMASI

VERİM ÇAĞINDAKİ FINDIK BAHÇELERİNDE KİREÇLEME

Fındık bitkisi normal gelişmesini Ph’sı (toprak reaksiyonu) 5-7 arasında olan topraklarda sağlayabilmekte ve bol ürün verebilmektedir. Ancak fındık tarımı yapılan Karadeniz Bölgesi toprakları genellikle asit karakterlidir. Toprağın asit karakterde olması azot, fosfor ve potasyum gibi bazı elementlerin alınmasına engel olduğu gibi demir, alüminyum, mangan gibi bazı elementlerin de çözünebilirliğini artırdığından toksik etki (zehirleyici etki) yapmasına sebep olur. Toprakta kireç noksanlığının fındıkta meydana getireceği zararlar diğer besin maddelerinin alınamaması ve toprak yapısının özelliği ile direkt ilgisi olup yaprakların vaktinden önce sararmaları, tepe sürgünlerinde kurumalar, zayıf kök teşekkülü ve azot, fosfor, potasyum noksanlığında görülen arazların meydana gelmesi şeklindedir.

Asit toprakların kireçlenmesi ile toprakların fiziksel, kimyasal ve biyolojik özellikleri düzeltilir. Toprağın havalanması, ısınma ve su tutma özellikleri de düzeltilmiş olur. Toprakta mikroorganizma faaliyetleri artar, bazı besin maddelerinin ayrışması ve bazılarının da toprakta tutularak yıkanıp gitmesine engel olur. Özellikle asit karakterli olan toprak bünyesini de fındığın gelişmesi için istediği normal Ph derecesine yükseltir.

Fındık bahçelerinin toprak analizleri sonucuna göre kirece ihtiyacı olup olmadığı ve ne kadar kireç verilmesi gerektiği tespit edilir. Toprak asitliği Ph uygun olan bahçelere kireçleme yapmak toprağın yapısını bozacağı gibi fındığın fazla kireçten zararlanmasına da neden olur. Toprağın fiziksel yapısı uygulanacak kireç miktarına etken olup hafif tekstürlü (yapı) topraklara verilecek miktar, ağır tekstürlü topraklara göre daha az olmaktadır. Ayrıca kullanılacak kirecin cinsi, uygulama zamanına büyük etki yapmaktadır. Fındık için genelde Kasım-Aralık ayları kireçleme için uygundur. Kireçleme işlemi 4-5 yılda bir toprak analizi yaptırılarak ihtiyaç olduğu takdirde tekrarlanmalıdır.

KİREÇ UYGULAMA ŞEKLİ

Kireçleme fındık bahçelerinde iki yöntemle uygulanır.

1-) Tavsiye edilen kireç miktarı bahçenin tamamına muntazam ve eşit olarak serpilerek köklere zarar vermeyecek şekilde, mümkün olduğu kadar derin çapalanır.

          2-) Ocakların dal iz düşümlerindeki 40-50 cm. genişliğinde halka şeklindeki banda muntazam olarak dağıtılarak, mümkün olduğu kadar toprak derinliğine çapalanır. Bu takdirde verilecek kireç miktarı birinci yönteme göre daha az olmaktadır.

KİREÇ 3-5 yılda bir defa KASIM-ARALIK ayları arasındaki dönemde verilir. Dal uçları altındaki 40-50 cm. lik bant şeklindeki halkaya muntazam serpilip 5-10 cm. toprak derinliğine çapalanır.

11      22   

NOT: BAHÇELERİNİZDE MUTLAKA TARIM KİRECİ KULLANINIZ.

TARIM DANIŞMANI ÖZKAN ÖVEÇ                                GİRESUN ZİRAAT ODASI BAŞKANLIĞI

                      05439458936                                                                                  0454 212 62 98

 

5-FINDIK KOZALAK AKARLARI

           TANIMI, YAŞAYIŞI VE ZARARI

Fındık kozalak akarları fındıkta verimi etkileyen en önemli zararlılardandır. Gözle görülemeyecek kadar küçük, iğ şeklinde ve beyaz renklidirler. Fındık meyve ve yaprak tomurcuklarında oluşturdukları mantar, kozalak veya gül adı verilen oluşumlarla dikkat çekerler.

Kışı bu kozalaklar içinde geçirip ilkbaharda yeni açılan yaprak koltuklarındaki ikinci yıl sürecek tomurcuklara girerek beslenme ve üremelerine devam ederler. Haziran ayı ortalarından itibaren erginler görülür. Temmuz ayından itibaren tomurcuklarda şişmeler başlar. Ağustos ayında ise nohut büyüklüğüne ulaşır.

Zararlının bir formu kışı kozalaklar, dişi çiçekler, püsler ve sürgün tomurcuklarında geçirmekte ve yazın sürgün ucu, meyve dip kısımları, püsler içerisinde ve civarında devamlı yer değiştirmekte ve kozalak içinde olmadan da hayat çemberini tamamlamaktadır. Dişi çiçek, püs, yaprak ve meyve zararına neden olmaktadır. Özellikle erkek ve dişi çiçek dökümleri ile zarar daha da fazla olmaktadır. Yaprak ve sürgün tomurcuklarının da zararlanarak dökülmesi sonucu bitkinin yıldan yıla zayıflaması ve verimden düşmesi söz konusu olmaktadır.

Fındık kozalak akarları hassas çeşitlerde % 70’ e varan zararlara neden olmaktadır. En hassas çeşitler Tombul, Mincane ve Uzunmusa’dır. Dayanıklı çeşitler Acı, Kuş ve Palaz’dır.

1             2        

3    4     

KOZALAK AKARININ DALDAKİ ZARAR ŞEKLİ MÜCADELESİ

1) MEKANİK MÜCADELE

Kozalakların kışın yapraksız bir dönemde toplanması şeklinde yapılan mekanik mücadele kozalak akarlarına karşı oldukça etkili bir yöntemdir. Kozalakların içi diğer faydalı akar ve böcekler için de bir barınak yeri olduğundan toplanan kozalaklar bahçe içinde bir yerde bırakılmalı, kesinlikle yakılmamalı veya gömülmemelidir. Fındık kozalak akarları çok yavaş hareket ettikleri ve olumsuz çevre koşullarından çok çabuk etkilendikleri için toplanan kozalakları terk edemezler ve kuruyan kozalaklar içinde besin bulamadıkları için ölürler.

2) KİMYASAL MÜCADELE

Sürekli mekanik mücadele yapılan bahçelerde kimyasal mücadeleye gerek kalmayabilir. Kimyasal mücadele yapılmadan önce bahçede bir ön sayım yapılmalıdır. 1-10 dönüm bahçelerde 10 ocak, 11-30 dönüm bahçelerde 20 ocak ve 30 dönümden büyük bahçelerde 30 ocak tesadüfi olarak seçilir. İşaretli ocağın birer dalındaki ortalama kozalak sayısı belirlenir. Zararlı yoğunluğu ortalama bir dala 5 adet kozalak düşecek şekilde yüksek ise kimyasal mücadeleye karar verilir.

En uygun ilaçlama zamanı nisan sonu mayıs başındaki bir haftalık süredir. Bu dönemde uç sürgünler  4-4,5 yapraklı, yeni tomurcuklar toplu iğne başının yarısı büyüklükte ve yeni gelişen meyveler mercimek büyüklüğündedir. İlaçlamalar bir hafta içinde bitirilmelidir. Kimyasal mücadelede tam bir kaplama gerekir.        

TARIM DANIŞMANI ÖZKAN ÖVEÇ                                                          GİRESUN ZİRAAT ODASI BAŞKANLIĞI

              0543 945 89 36                                                                                                    0454 212 62 98       

 

6-FINDIKTA KÜLLEME

11

Fındıkta külleme hastalığı ülkemizde ve dünyada çok eskiden beri bilinen ve yaygın olan bir hastalıktır.  Fındık yanında tüm sert kabuklu meyveler, çeşitli odunsu ve otsu bitkilerde de görülmektedir. Son yıllara kadar fındıkta hastalığa “Phyllactinia guttata” denilen bir fungusun (mantar) neden olduğu; bu fungusun sadece yapraklarda hastalık oluşturduğu ve çok büyük ölçüde ekonomik zarara neden olmadığı bilinmekte ve hastalıkla mücadelede kültürel önlemler yeterli olmaktaydı.Ülkemizde 2013 yılından itibaren hastalığın belirtileri değişmiş, yapraklar yanında çotanak ve sürgünlerde de hastalık belirtileri oluşmuş, kuruma ve erken dökümler görülmüştür.Büyük bir ekonomik kayba neden olmaya başlamıştır.Mücadeleye geç kalınmadan başlamalıdır

Kültürel Mücadele

  • Sonbaharda yere dökülen yapraklar ile hastalıklı bitki artıkları toplanmalı ve yakılmalıdır, bulaşık dip sürgünleri kesilmelidir.
  • Bahçede nemi azaltmak, iyi bir hava sirkülasyonu ve yeterli ışıklanma sağlamak için budama ve yabancı ot mücadelesi yapılmalıdır.
Aktif madde adı Formulasyon Doz(100 L Suya) Son ilaçlama ile hasat arasında geçmesi gereken süre
Fluopyram 200g/l+
tebuconazole 200g/l
SC 25ml 14 GÜN
Triadimenol %50 EW 100ml 21 GÜN
KÜKÜRT SC800g/l SC 400ml 7 GÜN

     Kimyasal Mücadele

1 Haziran tarihinde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafında geçici

Aktif madde adı Formulasyon Doz(100 L Suya) Son ilaçlama ile hasat arasında geçmesi gereken süre
Fluopyram 200g/l+
tebuconazole 200g/l
SC 25ml 14 GÜN
Triadimenol %50 EW 100ml 21 GÜN
KÜKÜRT SC800g/l SC 400ml 7 GÜN

İlaçlama önceki yıllarda hastalığın yoğunluğuna göre belirlenmelidir. Hastalık bahçede ilk defa çıkıyorsa, belirtiler görülür görülmez ilaçlamaya başlanır.Daha önceki yıllarda hastalık görülmüş ise yapraklar açmaya başladığı andan itibaren ilaçlamaya başlanır. Hastalığın koşulları ortan kalkıncaya kadar ilacın etki süresi gözününe alınarak belirli periyotlarda hasat zamanına kadar olan süre boyunca ilaçlamaya devam edilir

Kasım ile Şubat ayı sonu arasındaki yapraksız dönemde önleyici faaliyet olarak bordo bulamacı veya gülleci bulamacı(Kaliforniya Bulamacı) uygulaması yapılabilir. Bu uygulama tüm hastalıklar için bitkiyi destekleyici özelliktedir. 

TARIM DANIŞMANI  ÖZKAN ÖVEÇ                                                                GİRESUN ZİRAAT ODASI BAŞKANLIĞI

0543 945 89 36                                                                        Şeyhkeramettin Mah. Laçin Sokak No:43

                                                                                                Tel-Fax: 0454 212 62 98 – 0454 212 47 71

img_20161109_155924 img_20161113_132540 img_20161113_132924 img-20161111-wa0012 img-20161111-wa0015 img-20161111-wa0017 img-20161111-wa0018 img-20161111-wa0029 img-20161111-wa0030 img-20161111-wa0037 img-20161111-wa0047 img-20161111-wa0054 img-20161111-wa0063

img_20141114_114322 img_20161125_151044 img_421671865676668

Giresun Ziraat Odası Başkanlığının tarım danışmanları tarafından ve Sayın başkanımız Nurittin Karan eşliğinde , proje kapsamında olan Giresun merkez samanlık kıran mevkinde, örnek bahçemizde, kompoze gübreyi toprağa gömerek uyguladık.Akibinde dip sürgünü temizliği, yaşlı dalları ve verimden düşmüş dalları bahçeden çıkararak kesik yerleri aşı macunuyla kapattık.

TYDH KAPSAMINDA ÖRNEK BAHÇE ÇALIŞMALARIMIZA DEVAM EDİYORUZ.


125