Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan, “Rekabet Kurumu direk tekelci firmalara değil, alt firmaları yani taşeronları da incelemelidir.”Rekabet kurumunun fındık piyasasında yapacağı inceleme konusunda değerlendirmelerde bulunan Nurittin Karan, sert açıklamalarda bulundu. Manipülasyonla fındık fiyatlarının düşmesinin sebebi olarak Ziraat Odalarını hedef göstermek istiyorlar. Ferrero Türkiye Başkanının çıkıp “biz tekelci değiliz” demesinin tekelci olduğunun kanıtı olduğunu dile getiren Nurittin Karan, üreticilere fındığını sattırmayanın Ziraat odaları olduğunu ve bunun da fiyatları düşürdüğünü söyleyerek hedef şaşırtmaya çalıştıklarının altını çizdi.
2016 sezonunda üreticinin ciddi fiyat beklentisine rağmen kilogram fiyatı gerileyen fındıkta fiyat belirsizliği sürüyor. Sezon başında 15 lira bandına kadar çıkan fındık fiyatları 9,50 liraya kadar gerilemişti. Son borsa fiyatlarına göre fındıkta bugün fiyatlar Tombul Fındık 11, 67 lira, sivri fındık 10,50 lira ve Kara fındık ise 10, 65 lira olarak işlem gördü.
Fiyatlardaki istikrarsızlığı ve tekelleşmeyi eleştiren Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurettin Karan, fındıkta Rekabet Kurumu’nun harekete geçmesinin olumlu bir adım olduğunu ancak kurumun direk tekelci firmaları değil, taşeron firmaları da incelenmesi gerektiğini ifade etti.
GZO Başkanı Karan, fındık sektöründe baskının sürdüğünü ve buna bağlı olarak bir türlü bir istikrar sağlanamadığını belirterek “Fındık fiyatı serbest piyasada asansör gibi bir inip bir çıkıyor” dedi.
Üreticinin alın terinin hiçe sayıldığını kaydeden Karan, “2015 sezonda manavlara baskı yaparak fiyatı 8 TL’ye çektim diyerek emaneti toplamadınız mı? Ziraat Odalarının baskı ve hak arama girişimleriyle fiyat 15 liraya kadar çıkarken, üreticinin emanetine ihanet edercesine fiyat tekrar düşürülmedi mi? Türk fındığını almamak için çaba göstererek, ABD, Azeri, Gürcü ve Şili fındığını desteklemediniz mi?” değerlendirmesinde bulundu.
Rekabet Kurumu’nun harekete geçmesinin fındık üreticileri adına sevindirici olduğunu vurgulayan Karan, “Rekabet Kurumu direk tekelci firmalara değil, alt firmaları yani taşeronları da incelemelidir. Şöyle ki, emanet fındıkları tekelci firmaya veren manavlar acaba fındık girişini gerçek sahibinden mi almıştır. Sektörde kesilen müstahsil makbuzları çiftçi ÇKS kayıtlarıyla karşılaştırılmalıdır” dedi.
“Bugüne kadar piyasa üzerinde baskı oluşturarak, saman altından su yürütmeye çalışan malum firmanın hiçbir şey yokmuş gibi su yüzüne çıkarak, üreticiye şirin gözükmeye çalıştığını” vurgu yapan Karan, “Dolaylı yoldan Ziraat Odaları’nı hedef göstererek, bazı köşe yazarlarına yazılar yazdıran malum firmanın çıkıp biz ‘tekelci değiliz’ demesi bile kendini ele verdiğinin kanıtıdır. Kaldı ki, Giresun Ziraat Odası olarak biz bugüne kadar hiçbir zaman üreticimize ‘ürününüzü satmayın, bekletin’ demedik. ‘Ne zaman serbest piyasada kafanızdaki fiyat oluşursa o zaman satın’ dedik. Onların söylemiyle bu da arz-talep sistemi, demekti bazı üreticilerimizin kafasındaki fiyat oluşmadı ki, ürünü satmayarak bekletmeyi tercih etti. Hedef saptırarak hiç kimse üreticinin alın teriyle oynamaya kalkışmasın.” değerlendirmesinde bulundu.