Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan deyince akla ilk gelen fındık oluyor. Yani Nurittin Karan eşittir fındık. Söz konusu fındık olunca; herkes susarken, bir tek o konuşuyor. Fındıkla ilgili yaptığı açıklamalar ve çıkışlarla dikkatleri üzerine çeken Sayın Karan, haliyle de bazılarını rahatsız ediyor ve üzerine bile geliniyor. O ise kendisine verilen rahatsızlıklara aldırmadan fındığın ve üreticinin yılmaz savunuculuğunu yapmaya devam ederek, makamının hakkını fazlasıyla veriyor.
Fındığın altın değerinde bir ürün olduğunun her defasında ve ısrarla altını çizen Karan, “Mevsimsel değişiklikler ve son birkaç yıldır ürünümüze musallat olan küllenme hastalığı, rekolte tespitinde yanılmalara neden olmaktadır. Bu yıl Haziran ayında yapılan rekolte tespitinden örnek verecek olursak, yapılan tespitin ardından fındıkta büyük kayıp meydana geldi. Rekolte tespitinin en sağlıklı bir şekilde yapılması için bundan sonraki yıllarda Temmuz ayını öneriyoruz. Çünkü küllenme hastalığı fındıkta kayıplara yol açmakta ve hastalığa bağlı olarak en fazla dökülme Haziran ayında gözükmektedir” diyerek, sorunların kaynağına kadar da iniyor ve çözüm önerileriyle geliyor. Yani boşa konuşmuyor.
Türkiye’nin dünya fındık üretimi ve ihracatının büyük kısmını elinde bulundurduğunu, bu durumun diğer üretim yapan ülkeleri rahatsız ettiğine dikkat çeken Karan, özellikle İtalyanların zaman zaman Türkiye’nin Dünya pazarındaki liderliğini sabote etme adına çeşitli iddiaları gündeme taşıdığına ve son olarak, İtalyan Tarımcılar Derneği Coldiretti’nin, Türk fındığını ‘ithal edilen en tehlikeli ürünler’ listesine koymasına ilişkin, “İtalyan fındık üreticilerini koruma adına tamamen politik bir karar var ortada. Türk üreticisi olarak kararı ciddiye almayıp, geçmişte olduğu gibi gelecekte de kaliteli fındık üretimine devam edeceğiz” diyerek, tepkisini ortaya koyuyor.
Fındık üreticisini bilinçlendirmek için de oda olarak yoğun çaba içerisinde olduklarını ifade eden Karan, “Türkiye’de son derece kaliteli ve güvenli fındık üretimi söz konusudur. Her geçen yıl fındığımızın kalitesi daha da artmakta. Bundan rahatsız olanların fındığımıza leke atma çabaları boşunadır” diyerek, Türk fındığını ve üreticisini sonuna kadar ve bilinçli bir şekilde savunmaktadır.
İşte fındık konusuna bu kadar vakıf ve her açıklamasıyla, gerek fındığın gerekse üreticinin yanında olan böyle Oda başkanlarımız olduğu sürece, fındıkla ilgili kim ne derse desin, boş konuşmuş oluyor.
İşin ilginç yanı Türkiye fındığını kötüleyen İtalyan Coldiretti Derneği’ne rağmen Türk fındığı üretiminin yüzde 80’ini alan ve işleyen ve ürettiği fındık ürünleri dünyada en fazla satılan firma da bir İtalyan firması. Bunu da biz tekrar hatırlatmış olalım. “Kim bilir; belki de bu açıklamaların arkasında, Türk fındığını ucuza kapatmak isteyen bu firma mı var acaba?” diye sormadan da edemiyor insan…Her neyse sizin Coldiretti’niz varsa bizim de Nurittin Karan başkanımız var…