Fındıkta don riskine karşı yeni çeşit önerisi Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan, dona karşı 400 rakım üzerinde fındık tarımı yapılan bölgelerde dikim alanlarının devlet destekli yenilenerek Fındık Araştırma Enstitüsünce dayanıklılığı tescil edilen ‘Okay 28’ çeşidinin dikilmesini önerdi.

Karan, yazılı açıklamasında, yıllık 2 milyon doların üzerinde döviz girdisi sağlanan fındıkta sorunların iyi tespit edilerek, ileriye dönük çözüm odaklı çalışılması gerektiğini belirtti.

Mevsimsel değişikliklere bağlı fındıkta artık her yıl zirai donun kaçınılmaz hale geldiğini savunan Karan, şöyle devam etti:

“2004 ve 2014’te yaşanan zirai don afetinin ardından artık bu risk kaçınılmaz bir unsur olmuştur. Fındıkta zirai don riskini en aza indirebilmek için günübirlik, günü kurtarma adına yapılan açıklamalardan öte, ‘bu riski nasıl önleyebiliriz’i konuşmalı ve çözüm önerisinde bulunmalıyız. Dona karşı mutlaka ve acilen 400 rakım üzerinde fındık tarımı yapılan bölgelerde dikim alanlarının devlet destekli yenilenerek Fındık Araştırma Enstitüsünce dayanıklılığı tescil edilen ‘Okay 28’ çeşidinin dikilmesi gerekmektedir.”

Karan, Okay 28 çeşidinin, özellikle yüksek rakımlı arazilerde geç meyve açtığı için dona karşı oldukça dayanıklı olduğuna dikkati çekerek, “Yüksek kesimli arazilerde her yıl ürün kaybının önüne geçilebilmesi için devletimizin de desteğiyle dikim alanları Okay 28 çeşidiyle yenilenmelidir. Bu konuda bir an önce hareke geçilerek çalışma başlatılmalıdır. Yoksa her yıl ‘fındık zarar gördü, görecek’ diyerek günü kurtarmadan öte bir yere varamayız” ifadelerini kullandı.

Fındıkta üretimde yaşanan sıkıntıların yanında en büyük sorunun tekelleşme olduğunu öne süren Karan, şunları kaydetti:

“Türk fındığı tekelleşmeye doğru gidiyor. Şu anda fındık fiyatında yaşanan sorunun temelinde tekelleşme yatıyor. Tekelleşme serbest piyasada kendini iyiden iyiye hissettirmeye başladı. Türk fındığı güçlü alıcıların güdümü altına sokulmaya çalışılıyor. Şu anki fiyatlara baktığımızda bunu net şekilde görebiliriz. Serbest piyasada alıcı ne derse o oluyor. Alıcı piyasayı istediği gibi yönlendiriyor ve fındık fiyatını belirliyor. Eğer bu tekelleşmenin önüne bir an önce geçilmezse fındık üreticisi bırakın serbest piyasayı, güçlü alıcıların insafına kalacak. Tekelleşmenin sonunda şu anda manav olarak tabir ettiğimiz tüccar da ortadan kalkacak sadece tekellerin komisyoncuları kalacak.”