Eski yöntemle olmuyor

Giresun Ziraat Odası Başkanı Nurittin Karan, değişen ve gün geçtikçe gelişen tarım metotlarının intansif (modern-yoğun) tarım tekniklerine uygun fındık üretimi yapma zorunluluğunu beraberinde getirdiğini söyledi.

Karan, yaptığı açıklamada, bölgede yaklaşık 5 bin yıllık geçmişe sahip fındık üretiminin halen büyük ölçüde ilkel, kaba ve yaygın metotlarla sürdürüldüğünü belirtti.

Değişen ve gün geçtikçe gelişen tarım metotlarının tarım tekniklerinin de değişmesini sağladığına işaret eden Karan, fındıkta da artık modern tarımın uygulamasının zaruri hale geldiğini ifade etti.

Karan, dünya fındık ihtiyacının büyük bölümünü karşılayan Türkiye’de dekar başına alınan ürün miktarının 80 ile 100 kilogram olduğunu dile getirerek, şöyle devam etti:

“Ülkemiz, fındık üretiminde ilk sırada ve dünyanın fındık ihtiyacının yüzde 70’ini karşılamaktadır fakat bu durum iyi bir tarım yaptığımız anlamına gelmemektedir. Dekarda üretilen fındık miktarı, modern tarım metotlarını uygulayan ABD’de de 240, İtalya’da 135 ve İspanya’da 110 kilogramdır. Bölgemizde ise 80-100 kilogram. Bu nedenle fındıkta verim düşüklüğü büyük bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır. Değişen ve gün geçtikçe gelişen tarım metotları intansif (modern-yoğun) tarım tekniklerine uygun fındık üretimi yapma zorunluluğu beraberinde getirmiştir.”

Oda olarak modern tarım tekniklerini içeren kitapçık hazırladıklarını ve bunları üreticilere dağıttıklarını kaydeden Karan, Karadeniz Bölgesi’nde 450 bin kişinin geçimini fındıktan sağladığını, hazırladıkları kitapçıkta üreticilere modern tarım teknikleri hakkında bilgiler verildiğini söyledi.

Karan, Doğu Karadeniz’de verim miktarının düşük olmasının en önemli nedenlerinden birinin de bahçelerin büyük ölçüde ekonomik ömrünü tamamlaması olduğunu belirterek, bahçelerin gençleştirilmesinin zorunlu hale geldiğini dile getirdi.

 “FINDIKTA BUDAMA ÖNEMLİ BİR UYGULAMADIR”

Mart ayının bahçelerin yeniden tahsis edilmesi için bir fırsat olduğunu ifade eden Karan, şunları kaydetti:

“Meyve türlerinde olduğu gibi fındıkta da budama önemli bir uygulamadır. Fındığın dikiminden başlayarak ekonomik ömrünü tamamlayana kadar devam eden ve her yıl üründe kaliteyi ve miktarı artırmak için yine ocakları yeniden kuvvetlendirmek ve ağacı uzun yıllar verim çağında tutmak için yapılması gereken bir uygulamadır. Güz budaması, sonbahar da yapraklar döküldükten sonra başlar ve suyun yürümeye başlayacağı dönemde sona erer. Fındıkta budama ürünün yüzde 30 oranında kalitesinde ve miktarında etki göstermektedir.”

Bahçelerdeki ocaklarda bulunan dal sayısının 5 ya da 6’yı geçmemesi gerektiğini belirten Karan, dal miktarının azaltılmasının dekar başına alınan ürün rekoltesinin artmasını sağlayacağını söyledi.

Karan, üreticilere budama yapımı sırasında dikkat etmeleri gerekenler hakkında da bilgi vererek, sözlerini şöyle tamamladı:

“Budama öncelik olarak bahçede tozlayıcı çeşitler tamamen kesilmelidir. Ocaktan dal çıkartılması sırasında diğer dalların yaralanmamasına dikkat edilmelidir. İç budama sırasında tırnak bırakmamaya dikkat edilmelidir. Budama artıkları bahçe içerisinde bırakılmamalı, dal çıkarım sırasında kalın dalları keserken el testere kullanılmalı ve toprak seviyesinden kesilmeli kesilen kısım toprakla örtülmeli veya açı macunu ile kapatılmalı aşı macunu bulunmadığı durumda kesilen yer yağlı boya ile boyanarak kapatılmalıdır. Ocaklarda gerekenden fazla dal bırakılmamalıdır. Ocaklarda yaralı, hastalıklı dal kıran zararına maruz kalmış dallar temizlenmeli.”